Bugün benim için yeni bir dönem başladı :)
Ben serbest çalışan bir mimarım. Ama geçtiğimiz sekiz yıl boyunca mimarlık ve mimari koruma üzerine üniversitede dersler verdim. Farklı zamanlarda atölyeler de yaptım. Bir şekilde eğitim hayatım devam ettiği için okuldan kopmam hiç mümkün olmamıştı zaten. Akademisyen arkadaşlarım da hep destek oldular bana. Böylece ofisle eşzamanlı olarak yarı akademik bir hayatı da sürdürebildim. Geçen yıl doktora tezim için alan çalışmalarına başlayınca üniversite maceram mecburen durakladı. Ancak ofisin işleri ve teze yetecek kadar enerjim vardı. Bir de tabii aklımı kaçırmamak için yaptığım çılgın sanat çalışmalarım. Blogu takip eden, mimarlık bölümünde öğretim üyesi olan bir arkadaşım, ki çok eski ve çok sevdiğim bir arkadaşım, geçen hafta beni atölye dersine çağırdı. "Gelip uygulamalı olarak bunları nasıl yaptığını anlatır mısın?" dedi. Neyi anlatacağımı pek anlamadığım için "Boyalarla oynamayı mı?" dedim :) Evet, cevap tam olarak buydu.
Aslında liseden beri çiziktirdiğim eskizler, 6 yıl önce 5 ay devam edebildiğim ve hala aklımda olan heykel kursu, son 3-4 yıldır düzenli olarak boyalarla oynadığım sayfalar, kumaşlar ve dikiş maceram benim "sanat" hayatımın özeti. Peki ben neyi anlatacaktım? Tamamen doğaçlama yaptığım, sadece deneyler/ denemeler diye adlandırdığım bu çalışmaların ortak noktaları var mıydı? Bunları başka birine anlatmak mümkün müydü? Tekrar edilebilir şeyler miydi? Yaptıklarıma dışarıdan bakmayı denedim. Temel bileşenlerine ayırmaya çalıştım. (Bunları başka bir yazıda paylaşacağım.) Ve bugün ilk defa sanat üzerine bir atölye düzenledim. Nasıldı derseniz...
Hiçbir şeyin uzmanı değilim ben, ama konu sanat olunca ödüm kopuyordu. Konuşamayacağım, çok sıkılacaklar, yaptıklarımı çok saçma bulacaklar diye düşünmüştüm. Hiçbiri olmadı. Benim neredeyse yarı yaşımdaki meslektaşlarım ilgiyle dinlediler, hep beraber konuştuk, oynadık, çok güzeldi. Akıl akıldan üstündür, bir sürü yeni fikir de üretildi. Ve en önemlisi herkesin çalışması farklı gelişti. Zaman nasıl geçti anlamadım. Sıkıldılarsa bile belli etmedikleri için onlara teşekkür borçluyum:) Çok mutlu oldum.
---------
A new era has started for me today :)
I am a professional architect. But i have been giving lectures on architecture and architectural conservation in the past 8 years. I have also held workshops. Somehow, as my education had kept on going, i could not tear myself apart from the academy. My scholar friends had always supported me. Thus, i could lead a semi-academic life while working in my office. But last year, due to the ongoing field work of my PhD my university adventure had come to a halt. I only had the energy enough for the office and my thesis. And of course my lunatic artistic works that i did for keeping myself "sane". A very dear and old friend of mine, a scholar as well, who follows my blog invited me to her course last week. She asked me "to come and show how i do this in practice". As i did not exactly understand what i should be telling i asked "shall i tell how to play with the paints?" Yes, this was what she wanted.
My "art" life can be summarized as the sketches i have been doing since high school, my sculpture course of 5 months that i took 6 years ago and which i still dream of continuing, my regularly painted pages in the last 3-4 years, fabrics and my sewing adventure. What was i supposed to tell? Did my totally improvised, trial-error / experimental works have something in common? Was it possible to tell these to someone else? Were they repeatable? I tried to consider my works as an outsider. I tried to analyze and define the separate elements that made these a whole. (I will talk about these elements some other time) And i held my first art workshop today. How was it...
I am not a specialist on any subject but when it was art i totally freaked out. I thought i would not be able to speak, they would be terribly bored, they would think my art work is totally nuts. Well, none of these happened. My almost half-age colleagues listened eagerly, we talked altogether, played together, everything was beautiful. Many new ideas emerged. And best of all, everybody had produced something authentic. I really was not aware of time. Even if they were bored, they were kind enough to hide it:) I am thankful for that :) I was so happy :)
Ve işte o çok sevdiğim arkadaşım için diktiğim çanta. Daha doğrusu kalemlik. İlk hafta bastığım kumaşı alıp ikiye kestim.
Ben serbest çalışan bir mimarım. Ama geçtiğimiz sekiz yıl boyunca mimarlık ve mimari koruma üzerine üniversitede dersler verdim. Farklı zamanlarda atölyeler de yaptım. Bir şekilde eğitim hayatım devam ettiği için okuldan kopmam hiç mümkün olmamıştı zaten. Akademisyen arkadaşlarım da hep destek oldular bana. Böylece ofisle eşzamanlı olarak yarı akademik bir hayatı da sürdürebildim. Geçen yıl doktora tezim için alan çalışmalarına başlayınca üniversite maceram mecburen durakladı. Ancak ofisin işleri ve teze yetecek kadar enerjim vardı. Bir de tabii aklımı kaçırmamak için yaptığım çılgın sanat çalışmalarım. Blogu takip eden, mimarlık bölümünde öğretim üyesi olan bir arkadaşım, ki çok eski ve çok sevdiğim bir arkadaşım, geçen hafta beni atölye dersine çağırdı. "Gelip uygulamalı olarak bunları nasıl yaptığını anlatır mısın?" dedi. Neyi anlatacağımı pek anlamadığım için "Boyalarla oynamayı mı?" dedim :) Evet, cevap tam olarak buydu.
Aslında liseden beri çiziktirdiğim eskizler, 6 yıl önce 5 ay devam edebildiğim ve hala aklımda olan heykel kursu, son 3-4 yıldır düzenli olarak boyalarla oynadığım sayfalar, kumaşlar ve dikiş maceram benim "sanat" hayatımın özeti. Peki ben neyi anlatacaktım? Tamamen doğaçlama yaptığım, sadece deneyler/ denemeler diye adlandırdığım bu çalışmaların ortak noktaları var mıydı? Bunları başka birine anlatmak mümkün müydü? Tekrar edilebilir şeyler miydi? Yaptıklarıma dışarıdan bakmayı denedim. Temel bileşenlerine ayırmaya çalıştım. (Bunları başka bir yazıda paylaşacağım.) Ve bugün ilk defa sanat üzerine bir atölye düzenledim. Nasıldı derseniz...
Hiçbir şeyin uzmanı değilim ben, ama konu sanat olunca ödüm kopuyordu. Konuşamayacağım, çok sıkılacaklar, yaptıklarımı çok saçma bulacaklar diye düşünmüştüm. Hiçbiri olmadı. Benim neredeyse yarı yaşımdaki meslektaşlarım ilgiyle dinlediler, hep beraber konuştuk, oynadık, çok güzeldi. Akıl akıldan üstündür, bir sürü yeni fikir de üretildi. Ve en önemlisi herkesin çalışması farklı gelişti. Zaman nasıl geçti anlamadım. Sıkıldılarsa bile belli etmedikleri için onlara teşekkür borçluyum:) Çok mutlu oldum.
---------
A new era has started for me today :)
I am a professional architect. But i have been giving lectures on architecture and architectural conservation in the past 8 years. I have also held workshops. Somehow, as my education had kept on going, i could not tear myself apart from the academy. My scholar friends had always supported me. Thus, i could lead a semi-academic life while working in my office. But last year, due to the ongoing field work of my PhD my university adventure had come to a halt. I only had the energy enough for the office and my thesis. And of course my lunatic artistic works that i did for keeping myself "sane". A very dear and old friend of mine, a scholar as well, who follows my blog invited me to her course last week. She asked me "to come and show how i do this in practice". As i did not exactly understand what i should be telling i asked "shall i tell how to play with the paints?" Yes, this was what she wanted.
My "art" life can be summarized as the sketches i have been doing since high school, my sculpture course of 5 months that i took 6 years ago and which i still dream of continuing, my regularly painted pages in the last 3-4 years, fabrics and my sewing adventure. What was i supposed to tell? Did my totally improvised, trial-error / experimental works have something in common? Was it possible to tell these to someone else? Were they repeatable? I tried to consider my works as an outsider. I tried to analyze and define the separate elements that made these a whole. (I will talk about these elements some other time) And i held my first art workshop today. How was it...
I am not a specialist on any subject but when it was art i totally freaked out. I thought i would not be able to speak, they would be terribly bored, they would think my art work is totally nuts. Well, none of these happened. My almost half-age colleagues listened eagerly, we talked altogether, played together, everything was beautiful. Many new ideas emerged. And best of all, everybody had produced something authentic. I really was not aware of time. Even if they were bored, they were kind enough to hide it:) I am thankful for that :) I was so happy :)
---------------------------xxxxxxx------------------------
Ve işte o çok sevdiğim arkadaşım için diktiğim çanta. Daha doğrusu kalemlik. İlk hafta bastığım kumaşı alıp ikiye kestim.
-----------
And the bag i sewed for this dear friend of mine. It is actually a pencil case. I took the fabric i printed on the first week of print making.
Arkadaşım balıkları ve turkuaz rengini çok sever. O yüzden bu çantaya bir şekilde balık ekleyeceğimi biliyordum. Makas desenini zaten turkuaz boya ile basmıştım. Ama kırmızı/ pembe fon üzerinde farklı bir ton algılanıyordu. Biraz düşündüm. Öncelikle bu düzenli baskıyı bozmam gerektiğine karar verdim. Simetrik şeyleri pek sevmiyorum ben. Genelde düzensizlik içinde bir denge bulmaya çalışıyorum.
Daha önce artan pazen parçalarıyla yaptığım kumaş bantları yapıştırdım. Üzerine kurabiye kaşesi ile "balık bilir (fish knows)" yazdım. Sonra da bantların tam ortasını hizalayacak şekilde dikiş çektim.
-----------------
My friend loves fishes and the turquoise color. So i knew i was going to add some kind of fish to this bag. I had already printed the scissors pattern in turquoise. But on the reddish/ pinkish background it did not look like that. I thought for a while. First, i decided to break up the order of the prints. I do not like symmetrical things. I usually try to find some balance among the disorder.
I pasted the homemade fabric tapes i have produced with leftover pieces of flannel. I wrote "fish knows" with the cookie stamps. And i sewed the fabric tapes on their middle line.
Balığı önce yazı ile aynı yönde koymayı düşünmüştüm. Ama sonra vazgeçtim. Makaslara paralel olması daha mantıklı geldi ( o ne demekse :) Balığı koyu turkuaz/ petrol mavisi fonu olan desenli bir kumaştan kestim. Doğrudan kumaş bantlar üzerine koyunca pek algılanmadı. Ben de bir çerçeve yapmaya karar verdim. Geçen haftadan artan mor kumaşı turkuaz renge boyadım. Ve bir daire kestim.
Küçük çapı olan bir daireyi düzgün dikmek çok zormuş. Kenara paralel bir dikiş yapmayı beceremedim. Madem ki düzgün olmuyor dağınık olsun deyip birkaç kere üzerinden gittim. Sahi yuvarlak şeyleri dikmenin bir püf noktası var mı?
------------
At first i decided to put the fish aligned with the text. But then i declined. It seemed more appropriate (whatever this means :) to make it parallel to the scissors. I have cut the fish from a dark turquoise/ petrol blue background fabric which has a pattern. When i have put it on the fabric tapes it was lost among the patterns. So i tried to give it a frame. I painted the leftover purple fabric of last week in turquoise. And cut a circle.
It is so hard to sew a circle with a tiny radius. I could not do a paralel stitch regarding the edge. So i said, if i can not make it decent then let me do it messy. I went over the circle a couple of times. Really, are there any tips to sew circular things?
Çantanın bitmiş hali 13 x 23 cm. Çok küçük olduğu için balığı dikmedim, mod podge ile yapıştırdım. İşte ön yüz.
----------
Finished dimensions of the bag are 13 x 23 cm. As it was very small, i did not sew the fish but pasted it with mod pdoge. Here is the front face.
Arka yüz
-----------
Back face
Astarı
----------
Lining
çok kıskandım :)
YanıtlaSildün bir kumaşla oynadım bu akşam fotoğraflarım. iki hafta geriden geliyorum ve henüz baskı aldığım kumaşlarla dikilmiş tek parçam yok. çok tembelim :/
Bu tembellik meselesine hiç girmeyelim:) Birkaç ay önce yine bir hevesle metre metre pazen aldım. Henüz geçen seneki pazenleri de eritmiş değildim oysa. Birini 1 ay sonra biçtim, etek dikmek için. Son 1,5 aydır da yarısı dikili vaziyette bekliyor. Kaldırmıyorum da, gözümün önünde olursa çabuk dikerim diye :) İyi ki elbiseye niyetlenmemişim.
Silsanat atölyesi hakkında niye yazmadım ki ben, tebrikler çok sevindim sizin için umarım devamı gelir
YanıtlaSilTam ben yazarken siz de ek yapmışsınız :) Teşekkür ederim. İçimden bir ses bir gün hep beraber toplanıp bir atölye yapacağız diyor.
SilGonca Hanım umarım daha iyisinizdir. İzmir'de olsaydınız yanımda götüreceğim tek kişi siz olurdunuz:) Blogunuzu keşfetmek benim için gerçekten dönüm noktası oldu. 2012'nin sonuydu. Birkaç ay sonra sizden aldığım cesaretle bir dikiş makinesi sahibi oldum. Yağlı boya tablolarınızı gördüm, ben de kağıt üzerinde çalışmaya başladım. Sonrasını biliyorsunuz zaten. Bu yıl çılgın projemde yol arkadaşım olmasanız muhtemelen ben de sermiş olacaktım. Bu atölye de hiç olmayacaktı. (Çünkü arkadaşım geçen haftaki baskıyı görüp "hadi gel" dedi :) Bana ne kadar ilham verdiğiniz tahmin bile edemezsiniz :)
YanıtlaSilutanma, gurur değil ama benzeri coşkulu bir sevinç durumu hepsini yaşattı bu yorum bana, çok teşekkür ederim gerçekten şükran dolu sevgilerimle
SilWhat an inspiring story! I bet you taught far more than you will ever know.
YanıtlaSilThank you Lynn. I just wanted them to play, and they did :) I hope it will encourage them to discover and experiment more.
SilI browsed through your blog and looked at all of your beautiful art. Your pencil bag is wonderful and your art so very creative. It is nerve wracking to get up and talk in front of others especially about yourself. Well done.
YanıtlaSilThank you Marji. This is very kind of you. It was a big test. But my companions were lovely and they turned this into a beautiful experience :)
SilFantastic bag, love the style, happy PPF!
YanıtlaSilThank you Ayala. Your artwork is so full of life.
SilWhat a beautiful bag! Happy PPF!
YanıtlaSilThank you Susi. My friend liked it, too.
SilFun little bag!
YanıtlaSilThank you Erika. This is the first bag i custom designed :) My friend liked it, too.
SilWonderful story-and you pushed passed any doubts and fears -and look what happened-an amazing time! Fab custom bag. It looks very professional!
YanıtlaSilThank you Linda. I love Friday because of PPF visits:)
SilYour post is full of wisdom - we all wonder whether art is our real life - I am retired now but often felt guilty taking time to do things that I felt I wasn't very good at. Well of course I wasn't any good - I didn't spend enough time on my art! Lovely bag and I loved how you explained your choices of color and fabric.
YanıtlaSilThank you Gina. We should all reserve some time to do the things we love :) Sometimes it is just 10 minutes a week, sometimes it is a couple of hours in a month. But it feels right.
SilIt's so hard to honor the needs of our creative souls. It's so wonderful when we find a path that leads us back to art, which we are born with. Lovely work you've shared today -- and you've inspired us, too.
YanıtlaSilThank you for your visit Joy. It is always nice to meet artists around the world. I feel like a part of a big, creative family :)
SilThe work you have shared is just lovely... great post...xx
YanıtlaSilTracey, the queen of tea, thank you for visiting :) It is so nice to read your encouraging words.
Sil