29.05.2014

şiirli cumalar 8/ poem fridays 8



BULUŞMAK ÜZRE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni

Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni

Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe Mutluluğa doğru
Her işin başında Sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım

Can Yücel

şiirli cumalar 7/ poem fridays 7

Geçen haftadan...

ACIYI BAL EYLEDİK

«pir sultan ölür dirilir»

bak şu bebelerin güzelliğine
kaşı destan
gözü destan
elleri kan içinde

kör olasın demiyorum
kör olma da
gör beni

damda birlikte yatmışız
öküzü hoşça tutmuşuz
koyun değil şu dağlarda
san kendimizi gütmüşüz
hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana

sen olmasan öldürmek ne
çürümek ne zindanlarda
özlem ne ayrılık ne
yokluk ne yoksulluk ne
ilenmek ne dilenmek ne
işsiz güçsüz dolanmak ne
gün gün ile barışmalı
kardeş kardeş duruşmalı
koklaşmalı söyleşmeli
korka korka yaşamak ne

kahrolasın demiyorum
kahrolma da
gör beni

kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne

ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne

ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu

kör olasın demiyorum
kör olma da
gör beni

Hasan Hüseyin Korkmazgil

25.05.2014

kalkan/ stingray

Uzun zamandır bekleyen bir sayfayı sonunda bitirdim.Akrilik fon üzerine markörle işaretler ve kolaj. Evde yaptığım şablon ile markörlü yazı.
-----------
I have finally finished a page that was waiting for so long. Markings with markers & collage on acrylic background. Text in markers with a stencil i have made at home.


16.05.2014

...

Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü. Peki anneniz öldü mü? Eşiniz, çocuğunuz, büyükbabanız, büyükanneniz? Hayatınız boyunca kaç yakınınız öldü? 5 mi, 10 mu? Şimdi düşünün aynı anda 500 yakınınızın öldüğünü. Düşünün be koca bir şehir öldü! Sadece madendeki erkekler ölmedi geride kalan kadınlar, çocuklar da öldü. Ölenler madenci çocuklarıydı, ölecekler de yine madenci çocuklarıdır. Bir yanda bizim büyük çaresizliğimiz öte yanda sizin sınırsız zalimliğiniz...

SİZİN HİÇ BABANIZ ÖLDÜ MÜ?
Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum.
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Şöylelemesine maviydi kör oldum
Taşlara gelince hamam taşlarına
Taşlar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?
Cemal Süreya

10.05.2014

şiirli cumalar 6/ poem fridays 6



“Atlı bozkırların sararmış hülyalarını
Eski sözcüklerin yüklü çağrışımlarını
yanınıza alın.
sabahı karşılayın her günkü sabahı
gülümseyin yüzünüzün sığmadığı kuşlu aynalara
mayın diye gömün yüreklerinizi
ölülerinizi verdiğiniz toprağa
vedalaşın denkleri toplanmış geçmişinizle
unutmayın göçmen tarihlerden, yerleşik zulümlerden geçilerek
varıldı yüzyılın eşiğine
Sonra gece nöbetçilerinin yüksek rakımlı yalnızlığını alın
yalnızlık kullanışlı bir şeydir, bazen iyi gelir
gerektiğinde yalnız olmayı bilmeyenlerin
inanmayın beraberliğine.
Sonra sabır. Mazlumların ve bilgelerin tarihsel emanetidir
Her yerde yeni anlamlarıyla denenir.
ve her çağın hurafeleri vardır
kurban alır, kurban verir 
Geçer devran, takvimler el değiştirir. Gün gelir Zulüm de göçer
Zaman örter her şeyin üstünü
Uzağı gören çocuklar bilir gelecek uzun sürer”

Murathan Mungan
Omayra/ Karanfil’den

1.05.2014

şiirli cumalar 5/ poem fridays 5

Ataol Behramoğlu'ndan

Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini