28.02.2006

görünmeyen kent

Bir kent hayal etsem...İçinde tüm sevdiklerim. Kimse uzaklara gitmemiş ve hiç kimsenin başka bir yere ihtiyacı yok. Bu da benim görünmezim olamaz mı?

10.02.2006

ayna

Saysan adalar kaç kulaç uzaktadır? Ne kadar inkar etsek boşuna… Baktığımız aynı denizdir, dinlediğimiz aynı şarkı. Kıyının öteki yanıdır. İzmir aynaya döner de aksini görmez. Senin sesini özlemiştir başka kimseyi duymaz.

6.02.2006

patates kızartması

Sıradan bir Pazar günüydü. Her zamanki rotamda ilerliyordum ben. Bütün meşgul insanlar gibi acilen gerçekleştirilecek planlarım vardı. Sürem doluyordu, erteleyecek bahanem kalmamıştı. Ama hala güvenle yürüyen ayaklarıma inat şu koca kafama söz geçiremiyordum ya çok ayıptı.
Karşıma çıkan bitli yaratığa ayıracak zamanım yoktu tabii. Biliyordum, laf olsun diye bakmıştım içeriye. 2 saat sonra kendimi aynı yerde bulmam mümkün değildi. Ertesi gün rüyama sızmayacağını da anlamıştım hemen. Bir hafta sonra elimdeki kutuyla “ev sakinleri seni kapının önüne koyacak!” diyen sese de gülmeyecektim. Ben yürüyordum, planlarım vardı.
“Daha çirkinini bulamadın mı?” yorumuyla karşılanan bu bitli yaratık hayatımı ikiye bölmeyecekti. Çoktan unuttuğum P. öncesi ve sonrası olamazdı. Ben top peşinde koşturacaktım ve efendi (!) kim karıştıracaktım öyle mi? Dört ayaklı hem de bıyıklı bir yaratık istiyor diye güneşin önünden çekilecektim, bir de üstüne “uyuyorum dokunma!” patisi yiyecektim... Mümkün değildi tabii, ben yürüyordum.
Gecelerce uyuyamayıp bu sarı- beyaz yaratığa arkadaş arayacaktım. Oturduğum koltuğu işgal etmesine göz yumacaktım. Gördüğüm en meraklı canlı olmasını kabullenecektim. Çizimlerimi tırmıklamasına izin verecektim. Yeni temizlediğim mutfağı dağıtmasına ses çıkarmayacaktım. Hatta aynı anda hem bu kadar havalı hem de bu kadar şaşkın olmasını bile kıskanmayacaktım. İhtimal dışıydı. Sıradan bir Pazar gününde yürüyordum, üstelik planlarım vardı. Ama bir kedi gördüm ve herşey değişti.


5.02.2006

Bergama / Pergamon


Bergama üzerine söylenecek onca şey varken ben onu zarif kadınlarıyla hatırlamak istiyorum.İster ölümlü ister tanrıça... İster soylu ister ayaktakımı... Zamanın önüne düşmüş birkaç çizgi hepsi. Binlerce yıl ötesinden eteklerini savuran rüzgar bugün benim saçlarımda dolaşıyor uslu uslu...