Çoktandır böyle sabahlara uyanmamışım. Derin bir şaşkınlık, içimde cevaplanmayan “bu da nereden çıktı?” sorusu... Gündüz itip kaktıkların geceleri sıkıştırıyor seni. Neden konuşmazsın be kadın? Neden dokunabilecekken ellerini saklarsın? Adını söylemeyince yok olur mu sanırsın? Bütün inkarların bir bir bulur seni. İşte böyle bir sabaha uyanırsın. Kaçırırsın gözlerini ama taşıdığın yüzde bir tek cümle asılıdır: Ben katıksız bir korkağım.
korkaklık değil bence. sessizlik ve atalet en büyük cesaret olabilir kimi zaman. içini rahat ettir, gerisi gelecektir.
YanıtlaSilen zor kısmı içini temizlemek, huzuru baki kılmak zaten. :)
aramızda bir KOR-KAK!!! vaaaaarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr.
YanıtlaSilyakalayın!
korktuğum başıma gelince, olacaklardan korkarak geçirdiğim zamanlardan daha az acı çektiğimi gördüm. korkarak beklemek daha çok yoruyor insanı. yüzleşince sadece bir kere acı çekiyorsun. gerisi huzur. cesur yalnız bir kez ölüyor...
YanıtlaSilözgür avukat
selamlar özge:) benim sitenin linkini koymuşsun; sağol...
YanıtlaSilsenin ana sayfadaki yazılar beyaz olmuş ama ya, görünmüyor.. Haber vereyim dedim:)
See you
Burçin............
"birdenbire bir kadını sevdiğini hatırlamak
YanıtlaSilve ondan sonra ne çok kadın sevmiş olduğunu.
ona harcadığın koca bir yazın boşa gidişi,
acaba şimdi değişti mi?
üstelik öyle gibi görünüyorsa,
hala saçları eskisi kadar sarıysa,
teni eskisi kadar beyaz ve o eskisi gibi
masumsa...
cesur olunabilir mi?" bunu hatırladım yazını okuyunca.buraya koymak istedim...
P.S: cesur olamamıştım!
YanıtlaSilevet izmir cadısı
YanıtlaSilkorkaklık bu...
başlamaktan korkma...
yaşamaktan korkma...
üzülmekten korkma...
peki ne kaldı geriye?
yaşamaktan korkmak yok...
yaşayalım ve görelim
bunu aslında şu an kendi kendime söylüyorum, sonu ne olursa olsun...