31.12.2015

dilek/ wish

Barış ve umut dolu bir yıl dileğiyle.../ Wishing you a year filled with peace and hope...

18.12.2015

karalama-boyama sayfası/ doodling-coloring page

Herkes bir boyama çılgınlığına kapılmış, ben de deneyeyim dedim. Tükenmez kalemle ve zayıf elimle (ben solağım, sağ elimle serbest şekiller çizdim) bir sayfayı karaladım. Sonra da markörler ile boyadım. Beyaz boşluklar hoşuma gitmedi, oraları siyah akrilik boya ile kapattım. Sonucu sevdim mi? Hayır. Ama bu blogda denediklerimi paylaşıyorum, her denemeden şahane sonuçlar çıkmayabilir.Önemli olan yapmak :)
-------------
Everybody is riding the coloring craze so i wanted to try, too. I doodled on the page with ballpoint pen using my weak hand (i am left handed so i used my right hand). Then i colored with markers. I did not like the white spaces so i covered with black acrylic paint. Did i like the result? No. But i am sharing my experiments here. Not all trials yield amazing results. Yet it is important to just make :)





14.12.2015

Bir varmış bir yokmuş.../ Once upon a time...

Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir sahil kentinde siyah beyaz ekose bir etek yaşarmış. Bu etek 50 yıllık hayatında hep ağırbaşlı olmuş, hiç yaramazlık yapmamış. Azıcık rüzgar esse hemen dağılır üşürmüş. Biraz güneş görse kavrulur solarmış. Bu yüzden karadan ayrılıp bir kez olsun denize çıkmamış. Ama aklı da hep o mavi sudaymış.
----------------
Once upon a time, in a seaside town lived a black and white plaid skirt. This skirt had always been so dignified in her 50 years of life, she had never been naughty. Whenever a little wind had blown she would have felt chilly. Whenever the sun had shined a little she would have faded. Because of this she had never left the land and gone to the sea. But her mind had always been wandering on this blue water. 


50 yıldan sonra bir gün karar vermiş, "Ben denize gideceğim" demiş. "Çok ağırsın, batarsın" demişler. "Hafiflerim" demiş bizimki. Bir ıslık koparmış, makası yanına çağırmış. "Bütün fazlalıklarımı kes" demiş. Makas da beş dakikada kırpmış eteği.
-----------------
One day after 50 years she had decided and said "I will go out to the sea". "You are too heavy, you will sink" they had replied. "I will lighten up" she had said. She had whistled and called out the scissors. "Cut out all my excess" she had told. And the scissors had trimmed her in five minutes.
  
"Gidiyoruuuum!" diye bağırmış etek. "Denize giremezsin, yüzme bilmiyorsun" diye durdurmuşlar. "O zaman bir tekne bulurum" demiş. Aramış, bulmuş da. Hem de en yelkenlisinden...
-----------------
"I am gooooiiiing!" shouted the skirt. "You can't go into the sea, you don't know how to swim" they had said and stopped her. "Then i will find a boat" she had replied. She had searched for and indeed found a boat. One of the best of the sailboats...


"Öyle herkesi almazlar yelkenliye" demiş bir çokbilmiş.
-----------------
"They don't let everyone on a sailboat" had said a smartpants. 


Bizimki durur mu sarılmış bir denizcinin boynuna, öldürsen bırakmaz. O gün bugündür karaya dönmez, ne rüzgar ne güneş, her daim suda... 
--------------
Not impressed a little bit, our skirt had put her arms around the neck of a sailor and would not let go in the pain of death. Since that day she had never returned to land, no wind or sun could have stopped her, she is always on water...


11.12.2015

52 haftada baskı yapmak 30.-32. haftalar/ 52 weeks of printmaking weeks 30-32

52 hafta sürecek kumaşa baskı projesinde yarıyı geçtim. Aslında üretim hızlı ama yayınlama işi geriden geliyor. Böylece yazın boş geçirdiğim haftaların eksiğini kapatmış oldum. Önceki haftaların projelerine bakmak isterseniz hepsi burada.
------------------
I passed way beyond the half of this 52 weeks of printmaking project. Actually the production is going faster than publishing the posts here. So i have closed the gap of these missing weeks from summer. If you would like to see the previous weeks' work all is here

30.Hafta
O hafta özgürce boyadım.
--------------
Week 30
This week i painted without abandon.




31.Hafta
Bu hafta hızlı bir şablon oluşturmak istedim. Çocukken kağıttan kestiğimiz kar taneleri ne güzel olurdu... Önce kağıttan kesip sonra asetata aktarsam, onu falçata ile kessem dedim. Ama çok uzun iş, vakit yok. Sonra aklıma başka bir fikir geldi. Kalınca bir naylon paketi katlasam, onu doğrudan kessem, açınca eski halini alır mı dedim. Denedim, oldu. Bu şablon atılmak üzere olan bir kalem paketinden kesildi. Katlamak 2 dakika, makasla kesmek 3 dakika :)
-----------------------
Week 31
I wanted to make a quick stencil this week. I remembered the beauty of the paper snowflakes we used to cut when we were kids. I thought about cutting them from paper first, transfering the pattern to acetate and then cutting it manually again. Noo, it is a veeery long process, there is no time.Then i thought of something else. What if i fold a thick nylon package, cut it directly, would it regain its original shape? I tried and it worked. This stencil had been cut from a pen package which was about to be thrown away. 2 minutes for folding, 3 minutes for cutting with scissors.



Sanat güncesinde yerini aldı. Büyük olan yeni kestiğim şablon. Yıldız damgayı da önceden yapmıştım. Kar taneleri birbirine uydu sanki...
--------------
It took a place in my art journal. The bigger one is the new stencil i have cut. I made the asterisk stamp few weeks ago. Thus the snowflakes kind of went together well...


32.hafta
Anahtarları çok severim. Biçimlerini çok etkileyici bulurum. Yüzyıllardır gelişen teknolojilerini de. Kilitlemek ya da açmak zengin başka çağrışımlara da sahip. Birkaç tane anahtar damgası yapmayı denedim. Bildiğiniz bir anahtarı aldım, etrafından çizdim ve kestim. Kullandığım malzeme hala evde bulunan lastik panonun parçaları. Aralık ayı boyunca hergün bir damga yapıyorum ve instagramda yayınlıyorum.
--------
Week 32
I like keys a lot. I find their forms very impressive as well as their developing technology over the centuries. Locking or unlocking has a rich range of connotations. I tried making a few key stamps. I took a house key, traced around it and cut. I am still using this foam panel leftover at home. I am making a stamp everyday in December and posting them on instagram.




Yine kumaş üzerine baskı istediğim gibi olmadı. Ben de siyah desenin etrafından beyaz jel kalem ile geçtim. Bu hali hoşuma gitti.
----------------------
I did not like the print on fabric again. So i went around the black print with a white gel pen. It grew on me later.


Ve kağıt üzerinde denemeler...
------------
And trials on paper...

4.12.2015

pencere önü çiçeği/ flower in front of the window

Bu hafta çok kısa yazabileceğim. Geç saatlere kadar çalışıp uyumadan önce biraz boyalarla oynamak istedim. Sayfadaki çiçeği uzun zaman önce hızlıca tükenmez kalemle yapmıştım, yaprakları kuru boya ile boyamıştım. Sonra da pamuk ve yağ ile birbirine karıştırma denemesi yapmıştım. (yöntemi Alisa Burke'ün blogunda gördüm) Ne zamandır emektar pastellerime bulaşmıyordum. Çiçeğin etrafını da pastellerle boyadım. Yağlı pastelle detaylı bir çalışma yapmak neredeyse imkansız. Ama o  tombik boyaları elinize alıp sayfaya değdirince yumuşaklığını hissediyorsunuz. Doğrudan ellerinizle çalışmak çok rahatlatıcı. Her seferinde bir iş becermişim gibi hissediyorum :)
Pencere Önü Çiçeği sevdiğim bir şarkıdır, kasap kedisi olmakla sokak kedisi olmak arasındaki farkı anlatır :)
-------------
This week i can write very briefly. Before i went to bed after long hours of work i wanted to play with paints. I have sketched the flower with ballpoint pen a long time ago. I had colored it with color pencils and mixed the paints with cotton and oil.(I saw the method on Alisa Burke's blog) I wasn't using my veteran pastels since a long time. I painted the surrounding of the flower with pastels. It is almost impossible to make a detailed study with oil pastels. But when you grab those fat pastels and put them on paper you feel their softness. It is so relieving to work with your hands. Every time i do this, i feel like i have achieved something big :)
Flower In Front of the Window is one of my favourite songs. It tells the difference between being a butcher's cat and a stray cat :)



Üstü Kalsın

Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın...

Cemal Süreya
------------------------
poem fridays

Keep the Change

I am dying my lord
So this happened, too.

Every death is an early death
I know this my lord.

Yet, this life you are taking
Is not that bad at all...

Keep the change...

Cemal Süreya