heykel/ sculpture etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
heykel/ sculpture etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13.08.2015

kediler/ cats

Bir aydan fazla oldu buralara uğramayalı. Uzaklardaydım ama buradayken de yazamadım, çizemedim. En iyisi yeniden başlamak...
Bu ahşap kediler 9 yıldır bizimle. Yıprandılar, boyaları döküldü. Bu yaz akrilik boyalarla yeniledik onları. Ben başladım, annem bitirdi. En üste de koruyucu olarak mod podge sürdük.
İşte öncesi-sonrası...
---------------
It has been more than a month since i did not drop by here. I was away but i could not write or draw as i was here either. It is best to begin from the start...
These wooden cats have been with us since 9 years. They have faded, the paints peeled away. This summer we renewed them with acrylic paint. I have started and my mom finished. We brushed mod podge on top as a sealant.
Here is before- after...








5.05.2013

Ankara'da bahar/ Spring in Ankara

ODTÜ'den bahar manzaraları, heykellerle karışık.../ Springscapes from METU, mixed in with sculptures... 

 







Hergün sanat/ Art everyday :: 72

21.04.2013

İzmir Arkeoloji Müzesi'nden/ From the Izmir Archaeology Museum

 Tabii ki heykeller, heykeller...Lütfen müzenin korkunç pembe duvarlarını gözardı edin olur mu?

--------------------

Of course sculptures, sculptures...Please ignore the horrible pink walls of the museum will you?



Gerçek insan ölçeğinden daha büyük bir heykelin parçası, neredeyse soyut diyebileceğim bir portre olmuş . Keşke tamamı bulunsaymış. (Roma Dönemi)
-----------------
A piece of a bigger-than-life-size statue, almost  may be called an abstract portrait. Wish the total statue had been found. (Roman Period)


Yetişkin bir insanda başın tüm gövdeye oranı idealde 1e 8 olmalıdır. Bu heykelde oran 1e 5 gibi kaldığı için "koca kafalı" tanımına layık bir durum oluşmuş. Baş ile gövde arasındaki çizgiyi farkettiniz mi?  Antik dönemde belli bir noktadan sonra (MS 2.-3. yy olsa gerek) heykellerin seri üretimine geçilmişti. Artan talepleri karşılamak için standart heykel gövdeleri hazırlanıyor, müşteri geldiğinde ise sadece baş kısmı kişiye özel yontuluyordu. Böylece bitmiş bir heykele kavuşmak için birkaç hafta beklemek yetiyordu. (Rahip heykeli)
----------------
For an adult the proportion of head to the whole body should be around 1/8 ideally. For this sculpture the proportion is 1 to 5, therefore the condition is aptly defining "big headed". Did you notice the line between the head and the body? After a certain point in antiquity (around 2.-3. centuries i guess) the mass production of sculptures started. To answer the raising demands, the bodies were being carved as standard types and only the heads were being customized according to the client. Thus it was enough to wait a couple of weeks to have a finished statue. (Priest statue)


Antik dönem heykellerini tarihlemek için kullanılan yöntemlerden biri de saç stilleridir. Günümüzden pek de farklı olmayan bir biçimde her yirmi yılda bir saç şekillerinin kesin olarak değiştiği bilinmektedir.
---------------
One of the methods used to date antique sculptures is the hair styles. Not much different from our day, it is a known fact that every twenty years the styles were changing abruptly.



Bu büstlerin en büyüğü 5cm civarındaydı. Küçük olmalarına rağmen oldukça detaylı çalışılmışlar.
-------------
The biggest of these portraits were around 5cm. In opposition to their small size they were carved with great detail.


Yaşadığım yer olan Bornova'nın kuruluş öyküsünde Amazonlar da yer alıyor. İyi ok ve yay kullanabilmek için bir göğüslerini yaktıkları bilinen savaşçı kadınlardı. Heykelde de sol gögüs yok. (MÖ 4. yy)
-----------------
In the foundation myths of Bornova, the place where i am living, Amazons also have a part. They are known as warrior women who burned one of their breasts to master the use of bow and arrow. The statue does not have the left breast.( 4th century BC)


Eritilip tekrar kullanılabildiği için tunç heykellerin çok az örneği günümüze ulaşabilmiştir. Bu heykel de İzmir'in kuzeyinde Aliağa yakınlarında bulunan Kyme antik kentinin limanında açığa çıkartılmıştır. Antik dünyada Olimpiyatlar sadece erkeklerin katılabildiği bir etkinlikti. İnsan vücudunun başarısını göstermek amacıyla atletler çıplak yarışıyorlardı. Birinci gelenlere zeytin dalından yapılmış bir taç armağan edilir ve zaferlerini ölümsüzleştirmek için heykelleri yapılırdı. Çok az sayıda kent olimpiyat düzenleme hakkına sahipti. Kyme, İon kentleri içinde önemli bir yere sahip olduğu için bu hakkı elde edebilmişti. (MÖ 30-50)
-------------
As bronze was easily melted and reused, few bronze sculptures had survived from antiquity. This statue was found in Kyme ancient city harbour, towards the north of Izmir Aliağa. During this period only men were accepted to the Olympics. In order to show the success of the human body, the athletes would race naked. The winners were being awarded with an olive branch crown and to immortalize their victory sculptures would be carved. Very few cities had the right to run Olympics. Kyme, being an important city in the Ionian league, had gained this privilege. (30-50 BC)

 

 Tanrıça Demeter heykeli Bodrum açıklarında denizden çıkarılmıştır.(MÖ 4.yy)

---------------

Goddess Demeter sculpture was retrieved from the sea close to Bodrum. (4th century BC)

Hergün sanat/ Art everyday :: 68

4.04.2013

Hergün sanat/ Art everyday :: 58

Uzun zamandır göremediğim arkadaşlarımla bir araya geldik. Gittiğimiz kafede bu heykeller karşıma çıktı. Soyut ya da figuratif, ben insan vücudunu bir mucize gibi seviyorum. Zamanın içinde bir anda dondurulmuş hareketleri anlatan heykelleri daha da çok seviyorum.


We gathered together with old friends that i could not see since a long time. In the cafe we went i came across these sculptures. Abstract or figurative, i love the human body like a miracle. I love the sculptures which represent a frozen moment of movement in time even more.
 


2.04.2013

Hergün sanat/ Art everyday :: 57

Havalar düzelir düzelmez öğle molalarında ofis yakınlarını keşfetmeye karar vermiştik. Konak ve Kemeraltı'nda gidilecek o kadar çok yer, görülecek o kadar çok şey var ki benim için. Kemeraltı'nda yolumu çoğunlukla içgüdüsel olarak bulurum. Nerede olduğumu bilmek pek önemli değildir. Ne olursa olsun her zaman işime yarayacak bir şeyler çıkar karşıma. O yüzden ben hep kaybolmayı sevmişimdir.
Uzun zamandır Resim ve Heykel Müzesi'ne uğramamıştım. Oysa orada heykel kursuna giderken en sevdiğim şey değişen sergileri düzenli olarak takip edebilmekti. O gün bugündür deyip müzeye yollandık. 
Zemin katta duvarlarda bir resim sergisi ortada ise bir yarışmanın ödül alan seramik çalışmaları vardı. Üst katta da bir ebru sergisi devam ediyordu. Müzenin mimarisini çok severim, özellikle de yukarıya çıkan merdivenlerini.* Ama eserlerle ilgili bir sorun çıkar korkusuyla içeride hiç fotoğraf çekmedim. Dışarıda bulunan ve müze binası üzerinde yer alan çalışmaları fotoğraflamaya uğraştım. Ve de sinirden delirdim. Müzenin önü, ki aynı zamanda Atatürk Kültür Merkezi ile komşudur, kapının dibine kadar parketmiş araçlarla doluydu. İçeri girmek için aralarından zorla geçmek gerekiyordu. Zaten müzeye ziyarete gelen insan sayısı belli, onlar da vazgeçsinler diye mi böyle yapmışlar bilemedim. 4-5 sene önce böyle saygısızlıklar olmazdı. Olur da yolunuz Konak'a düşerse müzeyi ziyaret edin olur mu? Giriş ücretsiz, üstelik çıktığınızda kesinlikle ilham perilerinizle barışmış olacaksınız. Sanatla ilgili mekanların çoğalması için en azından varolanlara sahip çıkmak lazım. Ben müzenin o halini görünce çok üzüldüm.


İzmir Resim Heykel Müzesi'nin önündeki taş heykel, Tolga Yurtözveri çalışması/ The stone sculpture in front of Izmir Painting & Sculpture Museum, by Tolga Yurtözveri.

 Giriş cephesi, 1. katta yer alan rölyef. Sanatçısı kimdir bilmiyorum/ The relief on the first floor facing the entrance. I do not know the artist who did it.
  Zemin kat, yan cephede yer alan rölyef. Sanatçısı kimdir bilmiyorum/ The relief on the ground floor facing sideways. I do not know the artist who did it.

*Müzenin mimarları Muhlis Türkmen ve İnal Göral'dır. Yapı 1973 yılında tamamlanmış e 1988 yılında Yapı dalında Ulusal Mimarlık ödülünü almıştır.